Öncelikle herkese merhaba! Bu post minik oğlumuz Zeus'un gerçekleştirdiği ilk fotoğraf çekimi ile ilgili olacak. Ailemizin her türlü aktivitesinde yanımızda olan çok sevdiğimiz arkadaşımız ve aynı zamanda Zeus'umuzun biricik teyzesi Asiye Çelebi henüz 2 buçuk aylık olan oğluşumuzun ilk fotoğraf çekimine imzasını attı.
Bir saniye bile yerinde durmakta zorlanan, özellikle çim görünce kendini kaybeden Zeus'u zaptetmek bizi zorlasa da bir kaç sevimli poz yakalayabildik. :) Çekim için Asiye Çelebi'ye tekrar teşekkür ediyor ve sizi Zeus'un fotoğraflarıyla baş başa bırakıyoruz. Herkese keyifli günler!
'' Anne sence çekim için yeterince yakışıklı görünüyor muyum? ''
Ayna karşısında son kontrolleri yapan Zeus hazır ve işte çekimden fotoğraflar!
Büyük bir heyecanla sevimli yavrunuzun eve geleceği günü beklediniz ve o gün nihayet geldi. Küçük oğlunuz veya kızınız yeni evine ilk adımını atmak üzere yolda. Sizin onu merak ettiğiniz gibi o da sizi ve yeni geldiği bu ortamı çok merak ediyor. Hatta annesi ve kardeşlerinden ilk kez ayrılacağı için stresli ve şaşkın. Peki biz bu ilk günü nasıl en iyi şekilde geçiririz?
Öncelikle bilmeniz gereken şey, eve gelecek yavru köpeğinizin bir bebekten farkının olmadığıdır. Yani aynı hassasiyeti göstererek yavrunuz için hazırlık yapmalı ve yeni yuvasını ona uygun olacak şekilde hazırlamalısınız. Köpeğiniz yabancılık çekeceği için, kendini güvende hissedeceği ve benimseyeceği bir özel alana ihtiyaç duyar. Bu özel alanın olmazsa olmazlarından birisi yataktır. Yavrunuzun uyuyacağı ve siz olmadığınız zamanlarda da vaktini geçireceği rahat bir yatağının olması çok önemlidir. Yatağının yanına koyacağınız bir kaç oyuncak da sıkılmaması için fayda sağlayacaktır. Bir diğer ayrıntı da köpeğinizin ulaşacağı yere koyacağınız mama ve su kabıdır. Yavrunuz istediği zaman içebilmesi için her zaman taze su bulundurmalısınız.
Tüm hazırlıklarınızı yaptınız ve sevimli dostunuz yuvasına ilk adımı attı. Yaşayacağı yeri tanıması için onu serbest bırakın. Ufaklık zaten zaman kaybetmeden yeni evini keşfe çıkacaktır. Ardından ailedeki diğer bireylerle tanışmasını sağlayın. Eğer evde küçük bir çocuk varsa, yavrunuzu hırpalamaması için takibi bırakmayın.
Siz de dahil ailedeki herkes evin yeni üyesiyle zaman geçirmek isteyecektir. Ancak unutulmamalıdır ki yavru köpekler günün büyük bir bölümünü uyuyarak geçirirler. Sevmek için uykusundan uyandırmamalı ve rahatça kendi köşesinde dinlenmesine izin vermelisiniz.
Yavru köpeğiniz ilk gece, hatta belki de ilk hafta geceleri ağlayacaktır. Bu yürek parçalayıcı olsa ve sizi üzse de kıyamayıp yatağınıza alır ve sizinle uyumasını sağlarsanız bu ileride aşılması zor bir alışkanlık olarak geri dönecektir. Biliyoruz o masum bakışlara dayanmak çok zor, ancak bu iradeyi göstermeniz sizin için ve köpeğiniz için daha verimli olacaktır.
Zeus'umuz evimize ilk geldiğinde biz de ilk gün o yanlışa düştük ve oğlumuzu kucağımızdan indirmedik. Sonuç, videodaki gibi sürekli kucağa alınmayı bekleyen bir Zeus. :) Neyse ki hatamızı ikinci günden fark ettik ve kucağımızda uyuyamayacağını, uyuması gereken yerin kendi yatağı olduğunu ona gösterdik. Kucağımıza almadığımızı gördüğünde ve yatağına yattığı zaman onu sevip okşadığımızda Zeus ikinci günden nerede yatması gerektiğini öğrendi ve geceleri ciyaklamayı bıraktı. Aynı iradeyi gösterdiğiniz zaman sizin için de her şey kolay olacaktır.
Bütün bu hususların yanında unutmamalısınız ki yavrunuz ilgi bekleyen ve sevgiye muhtaç küçük bir bebektir. Bu yüzden en önemlisi onu sevdiğinizi ona göstermeniz ve yeni yuvasında mutlu olacağını tavırlarınızla ona hissettirmenizdir. Frenchlerinizle nice mutlu günler dileriz! :)
Selamlarrrr! Minik oğlumuz Zeus'umuzun günleri nasıl geçiyor, neler yapıyor ''Zeusla Bir Gün'' tagi altında sizlerle paylaşacağız. Dilerseniz sizler de Frenchielerinizin fotoğraf ve videolarını yorum bölümünden bizlerle paylaşabilirsiniz. :)
Henüz bir Frenchie sahibi olamamış ancak bunu çok isteyen takipçilerimizin de merakını gidermiş olmayı umuyoruz. Bakalım Zeus parka oynamaya gittiğinde neler yapıyor? Onun için küçük bir klip hazırladık.
Bizim minik oğlumuz Zeus'umuz bir French Bulldog yavrusu. Bu blogda zaten Fransız bulldoglara ve Zeus'a dair pek çok şeyi paylaşacağız. Peki nasıldır bu Fransız bulldoglar, genel özellikleri nelerdir öncelikle onlardan bahsedelim.
Fransız Bulldoglar, günümüzdeki popüler adıyla Frenchie'ler; orta boy diye tabir edebileceğimiz boylarda, vücuduna oranla biraz büyük bir kafaya sahip, kaslı mı yoksa tombul mu olduğuna karar veremeyeceğiniz sevimli bir vücudu olan, oldukça sevecen ve hassas küçük köpeklerdir. Vücutlarındaki en belirgin özelliği, aynı zamanda İngiliz Bulldoglarından ayrılmasını sağlayan özelliklerden biri olan yarasa kulaklarıdır. Yumuşacık ve kısa tüylere sahiptirler ve az tüy dökerler. Gürültücü olmamaları sebebiyle de apartman hayatına son derece uygun köpeklerdir.
Çok meraklıdırlar ve gördükleri yeni şeylere büyük bir ilgiyle yaklaşırlar. Coşkulu, canlı ve kesinlikle oldukça zekidirler. Oyun oynamaya ve sahibiyle vakit geçirmeye bayılırlar. Bulundukları ortamın ilgi odağı olmakta ve tüm gözleri üzerlerinde toplamakta ustadırlar. Serin ortamları tercih ederler, sıcak havalarda dışarı çıkarılmamalı ve susuz bırakılmamalıdırlar. Çocuklarla ve diğer köpeklerle de iyi anlaşan bu sevimli cinsle inatlaşmamalı ve güzellikle istediğinizi yaptırmayı bilmelisiniz. Çünkü bu küçük kabadayılar yeri geldiğinde oldukça inatçı olurlar ve evin küçük patronu olma yolunda emin adımlarla ilerlerler.
Yeri geldiğinde horlamaları, küçük yaramazlıkları ve inatçılıklarıyla baş edebilirim diyorsanız; tüm sevimliliği, duygusallığı, oyunbazlığı, size sevgiyle bakan gözleriyle evinizdeki her bireyi kendine aşık edebilecek bu tatlı yaratıklar tam size göre!
Ben daha küçücükken ailem beni gördüğünde bana bu ismi vermeye karar vermişler. Daha yavruyken bile kardeşlerimden farklı, asil bir duruşum olduğunu söylüyorlar ve bu nedenle bu ismin bana çok yakışacağını düşünmüşler. Ben de ismime bayılıyorum ve bunun için onlara teşekkür ediyorum!
Mutlu olduğum bir evim ve beni çok seven bir ailem var. Çimlerde yuvarlanmak ve küçük yaramazlıklarımla anne babamı kızdırmak en büyük hobilerim arasında yer alıyor. Babamla evde ara sıra patronun kim olduğu konusunda atışsak da, kabul ediyorum ki en büyük babam. Ama bu benim de sözümün geçmeyeceği anlamına gelmiyor tabi ki.
Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. Ben minik French Bulldog Zeus, beni takipte kalın!
